Chewbacca Tarzı Adamların Rahmetli Dedemlerin Evini İstila Etmesi


Gördüğüm saçmasapan rüyalar serisi - 1

Star Wars denen seriyi sevmemem için çok fazla neden var. Bütün filmlerini izlemedim, en son izlediğimi de herhalde bir 10-12 yıl önce falan izledim. Ama neden böyle bir rüya gördüm hiçbir fikrim yok. 

Rüya aslında diğer dedemlerin (babamın babası, şu anda yaşıyor) evinde başlıyor. Dedemlerin oturma odasında manzarası güzel ve çok büyük bir pencere var, dışarıdaki bahçe bu pencereden tam olarak görünüyor, gökyüzünün bir kısmı da. 

Böyle tam akşam üzeri olmuş gibi ama tam olarak akşam üzeri olmayan bir zamanda o pencereden dışarı bakıyorum. Gökyüzünde ilginç bir motif oluşturmuş bir ışık kümesi görüyorum. "Aa, yıldızlara bak, ne biçim olmuş." diye düşünürken arkadan biri "Cenab-ı hak nelere kısmet ediyor." gibi bir şey söylüyor, muhtemelen babannem, yüzünü görmüyorum. 

Sonra ertesi gün oluyor (birdenbire), pencereden dışarı tekrar baktığımda bu kez ışık kümelerinin daha da yaklaşmış olduğunu görüyorum. Ama bu kez yıldızdan çok başka şeylere benziyorlar. Tam olarak neye benziyorlar anlayamıyorum ama ilk yorumum tam olarak beklendiği gibi uzay gemisi şeklinde oluyor. Toplamda 25-30 tane var bunlardan. 



Sonra yine birdenbire 24 saat geçiyor, bu kez bakıyorum tahminim doğru çıkmış, uzay gemileri gayet dedemlerin bahçesine doğru yaklaşıyor. Bahçede de biber domates patlıcan falan yetişiyor yani, uzaylıların ilgisini çekecek bir şey de yok.

Sonra ev birdenbire diğer dedemlerin (rahmetli) evine dönüşüyor, pencere yine aynı kalıyor ama. Nedense o gün de dedemlerin evine liseden bazı arkadaşlarım gelmiş, liseden mezun olalı da milyonlarca yıl geçti halbuki, bazılarını tanıyorum bazılarını hayatımda hiç görmedim ama nedense sanki onları da tanıyormuş gibi davranıyordum. 

Neyse, yanımda bir arkadaş daha var pencereden "Oha oha" nidalarıyla dışarıda olan biteni izliyoruz. Diğerleri daha olayın farkında değil. Bu gemiler dünyamıza iyice yaklaştıktan sonra bahçede birdenbire bu çeşit adamlar beliriyor: 


Aynı bu model, yalnızca ellerinde öyle antin kuntin silahlar yerine kalaşnikoflar var. Bunlardan bir tanesi nedensiz bir şekilde bahçedeki domatesi patlıcanı keleşle taramaya başlıyor. Öyle bir tarıyor ki zannedersiniz evrenin en büyük düşmanı domates patlıcan. O şekilde tarıyor. 

Sonra bunlar birdenbire ortadan kayboluyor. Yanımdaki arkadaş diyor ki "Aha eve ışınlandılar işte görürsün." Neyi görecekmişim anlamadan boş boş suratına bakıyorum. Salona gidiyoruz, bakıyoruz herkes orada toplanmış. Şimdi dedemlerin evinin yapısı şu şekilde: ev neredeyse 90 küsür yaşında, eski tarz evlerden. Ortada rahat futbol oynanabilecek bir salon var, yanlarda 4 tane oda, arkada da banyo var. Odalara girmekten nedense korkuyoruz. Normalde dayım o evde yaşıyor ama olayların olduğu sırada evde yok. Sonra bakıyoruz odaların birinden çıkıyor "Siz neden buradasınız?" diye bir soru soruyor. Cidden neden orada olduğumuzu biz de bilmiyoruz. 

Odaların birinden birdenbire tuhaf sesler geliyor. Herkes korkmaya başlıyor. Odaya gidip baktığımızda eşyaların rastgele yer değiştirdiğini görüyoruz. Dayım diyor ki "Odanın kapısını kapatalım, ben yapacağımı bilirim." Eh iyi diyoruz, ne yapacak diye bekliyoruz. O evde normalde alkollü içecek bulunmaz ama nereden bulduysa bir şişe şarap getiriyor ve kapının eşiğine dökmeye başlıyor. Neden yaptığını sorduğumuzda "Kapının ağzını mühürlüyorum." diyor. "Alkol bu tarz canlıların korktukları bir madde." Kimsenin aklına da nedense "Dayı sen bunları nereden biliyorsun?" diye sormak gelmiyor. O anda bilim, metafizik, ne var ne yok her şeye açığız. 


Neyse zaman geçiyor, evin içindeki görünmez Chewbacca'lar ara ara duruluyorlar, ara ara hareketleniyorlar. Saat artık gecenin bilmemkaçı olmuşken e hadi artık uyuyalım diyoruz, korkunun ecele faydası yok. Ben mutfaktaki ufak yatak koltuk karışımı bir şeyin üstüne yatıyorum, dayım kendi odasına gidiyor, diğerleri de boş kalan iki odaya dağılıyorlar. Tam böyle uykuya dalma aşamasında büyük bir gürültüye uyanıyorum. Bir bakıyorum ki Chewbacca'lar mutfak dolabında ne varsa yere indirmiş. Mutfağın yan tarafında rahmetli dedemlerin odası var, koşarak oraya gidiyorum, insanlar zaten uyanmış, diyorum ki bunlar bizimle kafa buluyor. Tam o sırada arkadaşların yastıkları falan havalanıyor, koyu bir ateist olan bir arkadaşımız da bu olay üzerine arka arkaya felak nas surelerini saydırmaya başlıyor. Grubun içinde en dindar olan arkadaşımızsa nedense daha materyalist bir yaklaşım sergiliyor. Sonra diğer odada kalan arkadaşımız elinde vileda fırçasıyla odaya dalıyor, kendi çapında Chewbacca'ları yakalayacak. 


Zaten kimse olayların nedenini nasılını sorgulamadığı için bu yaklaşımı da mantıklı buluyoruz. Dayım odaya geliyor hala şarap var mı diye soruyor. Neyse böyle debelene debelene sabahı buluyoruz. Sabah olunca nedense bunların sesi de birden kesiliyor. Dışarıya bakıyoruz gemiler falan hepsi gitmiş. Diyoruz ki herhalde amaçlarına ulaştılar, görevlerini tamamladılar, gitme vakti geldi. Ondan sonra herkes evine dağılıyor, ben de uyanıyorum. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Elder Scrolls V: Skyrim - Nekochan'ı Dövmeye Geliyorlar

Elder Scrolls V: Skyrim - Riverwood

The Elder Scroll V: Skyrim - Anise's Cabin